SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’L-MEĞAZİ

<< 913 >>

9- Hayher (Anlaşması, Savaşı, Ganimeti...)

 

(:-1697-:) İbn Ömer anlatıyor: Resulullah s.a.v. Hayber halkını kalelerine sıkıştırana kadar onlarla savaştı ve onların tarlalarını, ekinlerini ve hurmalıklarını ele geçirdi. Hayber ahalisi bineklerinin aldığı kadarıyla eşyalarını alıp orayı terk etmeye Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i razı ettiler. Altın ve gümüşü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bırakacaklardı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara, bir şey saklamamalarını ve bir şey kaybetmemeleri şartını koştu. Eğer bunu yaparlarsa zimmetlerinin ve onları koruyacak kimsenin olmayacağını söyledi. Onlar Huyey b. Ahtab'ın içinde mal ve zinet eşyaları bulunan tulumunu sakladılar. Huyey bunu kendisiyle Hayber'e Nadır'den getirmişti. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huyey'in amcasına:

 

"Huyey'in Nadir'den getirdiği tulumu ne yaptınız?" deyince: "Onu nafakalar ve savaşlar bitirdi" karşılığını verdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"O zaman yakındır ve mal bitmeyecek kadar çoktur" deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu Zübeyr b. Avvam'ın yanına gönderdi. Zübeyr de ona (itirafta bulunması için) acı çektirdi. Huyey bu durumdan önce bir harabeye girmişti. Huyey'in amcası:

 

"Huyey'yin şu harabede dolaştığını gördüm" dedi. Gidip o harebede sandığı aradılar ve buldular. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, İbn Ebi Hakik'i ve Safiyye binti Huyey b. Ahtab'ın kocasını öldürttü. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunların kadınlarını ve çocuklarını esir aldı. Mallarını da, ahitlerini bozmaları sebebiyle Müslümanlar arasında paylaştırdı ve Hayber ahalisini sürgün etmek istedi. Bunun üzerine:

 

"Ey Muhammed! Burada kalıp çalışmamıza ve işinizi görmemize izin ver" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ve ashabının tarlada çalışıp işini görecek köleleri yoktu. Bütün ekin, hurma ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in olan her şeyden bir payalmak üzere Hayber'i onlara verdi. Abdullah b. Revaha her sene gider, çıkacak malı tahmin ederdi ve ona göre icar miktarını belirlerdi.

 

Abdullah b. Revaha'nın icar konusunda sıkı olmasından dolayı Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şikayette bulundular. Hatta ona rüşvet bile vermek istediler. Abdullah b. Revaha:

 

"Ey Allah'ın düşmanları! Bana rüşvet mi yedireceksiniz? Vallahi ben size en çok sevdiğim kişinin yanından geliyorum. Size de olan nefretim maymun ve domuzlara olan nefretimden daha fazladır. Yerle gök bununla ayakta durdu" dedi.

  

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Safiyye'nin gözlerinde morluk görünce: "Ey Safiyye! Gözlerindeki bu morluk nedir?" dedi. Safiyye: "Başım İbn Ebi Hakık'in kucağında iken uyumuştum. Rüyamda Ay gibi bir şeyin kucağıma düştüğünü gördüm. Bunu ona haber verince bana vurdu ve:

 

"Yesrib kralını mı temenni ediyorsun?" dedi. Safiyye şöyle devam etti: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kocamı, babamı, ve kardeşimi öldüren biri olduğu için insanların içinde en çok nefret ettiğim kişiydi. Resulullah s.a.v. benden özür dileyip:

 

"Baban bana karşı Arapları kışkırttı" dedi ve içimdeki kin gidene kadar: "Şunu şunu yaptı" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hanımlarından her birine yılda seksen vesak hurma ve yirmi vesak arpa verirdi. Ömer b. el-Hattab zamanında Müslümanlar kandırıldı ve İbn Ömer'i bir evin üstünden aşağı attılar. Bunun üzerine Ömer b. el HaWlb:

 

"Hayber'de hissesi olan hisselerini almak için hazır bulunsun" dedi ve malı taksim etti. Liderleri: "Bizi buradan gönderme. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ve Ebu Bekr'in kalmamıza izin verdikleri gibi sen de burada kalmamıza izin ver" dediler. Ömer liderlerine:

 

"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in : "Eğer bineğin seni alıp Şam'a doğru hiç durmadan iki gün gitse nasıl olur?" dediğini unuttuğumu mu sanıyorsun?" dedi ve malı Hudeybiye ahalisinden Hayber savaşında bulunan kişilere taksim etti.

 

- - -

Hadisi İbn Hibban, İhsan 7/316, 317 (5176), Beyhaki (9/137, 4/229, 231), Ebu Davud 3006, 408, 3409), Ahmed (2/17, 22, 24), Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/121, 9/251), Taberani, M. el-kebir 24/67 (177), Buhari (2285, 2329, 2331, 2338) ve Müslim (1551) ve Beğavi, Şerhu'ssünne 8/251 (2177) rivayet etmiştir.

 

 

 

(:-1698-:) Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayber'i fethettiği zaman, Haccac b. ilat:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Mekke'de malım ve ailem var. Ben onların yanına gitmek istiyorum. Gerektiğinde sana dil uzatır veya kötü konuşursam izin verir misin?" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona izin verdi. Haccac, Mekke'deki hanımının yanına vardığında ona:

 

"Benim burada ne kadar malım varsa topla. Muhammed'in ve ashabının ganimetierinden bir şeyler satın almak istiyorum. Müslümanlar kaçtı ve malları yağmalanıyor" dedi. Bu haberin Mekke'de yayılması üzerine müslümanların üzüldüğü müşriklerin de sevinip neşelendikleri görüldü. Bu durum Abbas b. Abdilmuttalib'e ulaştığında Mescid'de yerinde yığılıp kaldı ve kalkacak gücü kalmadı.

 

(Ravi) Ma'mer der ki: Cezeri bana Miksam'dan şöyle haber verdi: "Abbas, sırt üstü uzandı ve Kusem adında, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e benzeyen oğlunu göğsüne alarak şöyle dedi:

 

"Sevdiğim Kusem! Kadri yüce olanın benzerisin. Bütün nimetlerin sahibi Rabbimin Nebisinin. İnatçılar bunu istemese, kabul etmese de. "

 

Ma'mer devamında Sabit'in, Enes'ten şöyle naklettiğin söyledi: (Abbas) Haccac b. ilat'a bir köle gönderdi. Köle, Haccac'a: "Yazık sana. Sen ne ile geldin ve burada ne diyorsun? Allah senin getirdiğin haberlerden daha iyisini vaad etti" deyince, Haccac köleye:

 

"Fazilet sahibine selamımı iletip ona şöyle de: " Benim için de birkaç beyit söylesin. Haberler onu mutlu edecek şekildedir" dedi. Köle (Enes'in) yanına gelip kapıya ulaştığında: "Müjdeler olsun ey fazilet sahibi!" deyince, Abbas kalkıp köleyi alnından öptü. Köle Haccac'ın dediklerini haber verince de Abbas köleyi azad etti. Sonra Haccac gelip şöyle haber verdi:

 

"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayber'i fethetti ve mallarını ganimet olarak aldı. Malları konusunda Allah'ın hükmü icra edildi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Safiyye binti Huyey'i kendine seçti. Onu azad edip hanımı olması veya ailesine yetişmesi arasında muhayyer bıraktı. O ise, azad edilip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı olmayı tercih etti. Ben burada olan malım için gelmiştim. Mallarımı toplayıp öyle gitmeyi istedim. Bunun için Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den izin istedim ve Nebi s.a.v. bana gidip istediğimi söylememe izin verdi. Benim durumumu üç gün kimseye söyleme, sonra dilediğini söyle."

 

Ravi devamında şöyle dedi: (Haccac'ın) hanımı,yanındaki takılarını ve ev eşyalarını toplayıp ona verdi. Sonra Haccac malı alıp gitti. Üç gün sonra Abbas, Haccac'ın hanımına geldi ve: "Kocan ne yaptı?" diye sordu. Kadın ona kocasının gittiğini söyleyip: "Ey Ebu'I-Fadl! Allah sana tasa vermesin. Duydukların yüzünden düştüğün duruma üzüldük" dedi. Abbas:

 

"Allah beni üzüntüye sokmadı ve Allah'a hamd olsun ki istediğimizden başkası olmadı. Haccac bana şöyle dedi: "Allah, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eliyle Hayber'i fethetti ve haklarında Allah'ın hükmü icra edildi. Resulullah s.a.v. Safiyye'yi kendine seçti ve «Eğer kocana ihtiyacın varsa peşinden git» dedi."

 

Haccac'ın hanımı: "Vallahi! Sanırım sen doğru söylüyorsun" dedi. Abbas:

 

"Ben doğru söylüyorum. Durum da haber verdiğim gibidir" dedi. Sonra Kureyş'in meclisine gitti. Onlar: "Ey Ebu'I-Fadl! Başına hayırdan başka bir şey gelmedi" deyince, Abbas şöyle dedi:

 

"Allah'a hamd olsun ki, hayırdan başka bir şey olmadı. Haccac bana şöyle haber verdi: «Allah, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eli ile Hayber'i fethetti ve Hayberliler hakkında Allah'ın hükmü uygulandı. Resulullah s.a.v. Safiyye'yi kendine seçti. Bu konuyu üç gün gizlememi istedi. Kendisine ait olan malını alıp geri dönmek için geldiğinde: "Allah Müslümanların üzüntüsünü müşriklerin üstüne koydu." Mekke'deki üzüntülü Müslümanlar çıkıp Abbas'ın yanına geldiler ve Abbas kendilerine olanları anlattı. Bunun üzerine Müslümanlar sevindi. Allah, Müslümanlardaki üzüntüyü, hiddeti ve kaygıyı müşriklerin üstüne nakletti.'

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, İhsan 7/30, 32 (4513) ve Ebu Ya'la, müsned 6/195,197 (3479)